Ribonükleik Asit ( RNA )
RNA, hem çekirdek hem de sitoplazmada bulunan tek nükleotid zincirinden oluşmuş bir nükleik asittir.
DNA’dan farklı olarak riboz şekeri taşır ve ribonükleotidlerin birleşmesinden oluşmuştur.
Ribonükleotidler, Adenin, Guanin, Sitozin ve Urasil bazlarını taşıyabilir.
Tek iplikli olduğu için RNA kendini eşleyemez.
Bütün RNA çeşitleri DNA’da bulunan bilgiye göre sentezlenir. Bu olaya yazılma ya da transkripsiyon denir.
Protein sentezinde görev alarak yaşamsal faaliyetlerin yürütülmesinde DNA’ya yardımcı olur.
Bazı virüsler yönetici molekül olarak sadece RNA içermektedir.
Bazı RNA molekülleri enzim olarak faaliyet gösterebilir.
Mesajcı RNA ( m – RNA )
DNA üzerinden sentezlenen m – RNA, genetik bilginin sitoplazmaya taşınmasını sağlar. m- RNA, çekirdek içerisinde DNA’nın belli bir ipliği kalıp olarak kullanılarak RNA polimeraz vasıtasıyla tek iplikli olarak sentezlenir.
Bu olaya yazılma ya da diğer adıyla transkripsiyon denir.
m – RNA molekülleri hücredeki toplam RNA’nın %5 kadarını oluşturmakta olup hücredeki ömrü ortalama 4 saat kadardır. Ömrü tamamlanan mRNA molekülleri nükleotidlerine ayrıştırılır ve bu süreç sonunda elde edilen nükleotidler yeni mRNA ların sentezinde kullanılır.
Hücrede sentezlenen binlerce farklı protein ve enzimin her biri özel bir m-RNA’daki bilgiyle oluşturulduğundan molekül ağırlıkları ve baz dizilişleri birbirinden farklı binlerce çeşidi mevcuttur.
Çok hücreli organizmaların farklı dokularında faklı gen bölgeleri aktif olduğundan farklı dokuların mRNA çeşitliliği birbirinden farklı olabilir.
Taşıyıcı RNA ( t – RNA )
Yaklaşık 80 nükleotidlik bir diziden oluşmuş küçük moleküller olup kendilerine özgü aminoasitlerin ribozomlara taşınmasında görev alırlar.
Proteinlerin yapısına katılan 20 farklı aminoasidin her biri için en az bir çeşit t – RNA mevcuttur.
Örneğin triptofan aminoasidi için 1, lösin için 6 farklı t – RNA molekülü vardır.
t – RNA, hücredeki toplam RNA’nın %10-15 kadarını oluşturmaktadır.
Tek zincir halinde olan t – RNA molekülü, özel noktalarından katlanmalar yaparak kendine has yonca yaprağı şeklinde 3 boyutlu yapısını kazanır.
t – RNA’nın ikiye katlandığı nokta antikodon ucu olarak adlandırılır ve kendine özgü üçlü nükleotid dizisi taşır.
Uzun olan uç ise daima CCA nükleotid dizisi ile sonlanıp aminoasit bağlama ucu olarak adlandırılır.
Katlanan t – RNA’da A – U ve G – C çiftleri arasında zayıf hidrojen bağları bulunmaktadır.
Antikodon ucundaki nükleotid dizisi, taşıyıcı RNA’nın hangi aminoasidi bağlayacağını belirler.
Aminoasidin taşıyıcı RNA’ya bağlanması, enerji harcanmasını gerektiren enzimatik bir reaksiyonla olmaktadır.
Ribozomal RNA ( r – RNA )
Bir ribozomun % 65 kadarını oluşturan ribozomal RNA, hücredeki toplam RNA’nın % 80 – 85 kadarını oluşturmaktadır.
Ribozomal RNA’nın eşleşmemiş bazları, taşıyıcı ve mesajcı RNA’ların ribozoma bağlanmasını sağlar.
Ribozomal RNA'da da baz eşleşmeleri ve zayıf hidrojen bağları mevcuttur.
PDF DOSYASI İÇİN