Omurgalı canlılarda sinir sistemi,
Merkezi sinir sistemi
Çevresel sinir sistemi ( Somatik ve otonom )
olmak üzere 2 kısımdan oluşmuştur.
Merkezi sinir sistemi beyin ve omurilikten, çevresel sinir sistemini oluşturan somatik sinir sistemi beyin ve omurilikten çıkan sinirlerden, otonom sinir sistemi ise sempatik ve parasempatik sinirlerden meydana gelmiştir.
Balıklardan memelilere kadar tüm omurgalı gruplarında beynin temel yapısı birbirine benzer.
Omurgalılarda beyin dorsalde yani sırtta bulunan sinir kordonunun uçunda 3 şişkinlik olarak göze çarpar.
Bu kısımlar ön beyin, orta beyin ve arka beyin dir.
Balıklarda beyin yarım küreleri belirgin olarak ayrılmamıştır.
Kurbağalardan itibaren omurgalıların çoğunda beyin iki yarım küre hâlinde görülür.
Memelilere doğru gidildikçe beyin yarım küreleri büyür ve beyin kıvrımları artar.
İlkel omurgalılarda koku alma duyusu önemli olduğundan ön beyindeki koklama lobu gelişmiştir. Memelilere doğru gidildikçe koklama lobu küçülür.
Beyincik de omurgalılarda farklılık gösterir.
Hareket yeteneği gelişmiş olan balık, kuş ve memelilerde büyük, sürüngenlerde küçüktür.
Beyinciğin büyüklüğü kas faaliyeti ile doğru orantılıdır. Beyinciğin beyine oranı en fazla kuşlardadır.
Omurgalı hayvanlarda sinir kordonu, vücudun sırt tarafında; omurgasız hayvanlarda karın tarafında bulunur.
Omurgalılarda sinir sistemi iç ve dış ortamdan gelen uyartıları alır.
Canlının çevresinde ses dalgaları, ışık, sıcaklık, basınç ve kimyasal maddeler gibi pek çok uyarıcı etken vardır.
Bu etkenlerin oluşturduğu uyarılar duyu organlarında bulunan özel hücreler tarafından algılanır. Bunlara reseptör (alıcı) hücreler denir.
Uyarılar reseptör hücrede uyartının başlamasına neden olur. Bu uyartılar sinir hücrelerine iletilerek merkezî sinir sistemi organlarına (beyin ve omurilik) taşınır ve burada yorumlanır.
Daha sonra kas ve salgı bezi gibi organlara iletilir. Efektör adı verilen bu organlar sinirsel uyartıları alır.
Sonuç olarak da kasılma, gevşeme ya da salgı üretme gibi tepkiler gösterilir.