Gonozomlar, canlının eşeyini belirlemesinin yanında, bazı vücut karakterlerinin genlerini de taşır.
Genleri gonozomlar üzerinde taşınan karakterlere, eşeye bağlı karakterler denir.
Bazı vücut karakterlerinin gonozomlar üzerinde taşındığı, ilk kez 1910 yılında MORGAN’ın yaptığı deneyler sonucunda ortaya çıkarılmıştır.
MORGAN, deneylerinde kullanmak üzere 2 haftada bir döl verebilmesi ve sadece 4 çift kromozoma sahip olması nedeniyle Drosophila melanogaster türü meyve sineğini seçmiştir.
MORGAN, uzun süren çaprazlamaları sonucunda elde ettiği beyaz gözlü erkek bireyleri kırmızı gözlü dişi bireylerle çaprazlamış, elde ettiği döllerde beyaz gözlülüğün sadece erkek bireylerde ortaya çıkması sonucunda bu özelliğin gonozomlar üzerinde taşındığı fikrine kapılmıştır.
MORGAN’ın deneyleri aşağıdaki tabloda özetlenebilir.
İnsanda, X ve Y kromozomları üzerinde birbiriyle homolog olan ve birbirinin homoloğu olmayan bölgeler mevcuttur.
Homolog bölgede taşınan karakterlerin kalıtımı için her iki cinsiyette de iki adet alel bulunur ve bu karakterlerin kalıtım prensipleri otozomal kalıtımdan farklılık göstermez.
Ancak X ve Y kromozomlarının birbirleriyle homolog olmayan segmentlerinde bulunan genlerin kalıtımı eşeye bağımlıdır.
Xeroderma pigmentosum ( diğer adıyla XP ) , derinin ışığa fazla duyarlı olması ve kısa süre dahi ışıkta kalma durumunda deride tümör oluşumuna sebep olan bir hastalıktır.
Retinis pigmentosa ise, retina harabiyeti sonucu özellikle düşük ışık şiddeti altında görme kaybına yol açan bir hastalıktır.