Endokrin Sistem
Gelişmiş canlıların tüm doku ve organlarının uyumlu çalışmasında sinir sistemi ve endokrin sistem birlikte görev alır.
Endokrin sistemin temel vazifeleri;
Metabolik aktiviteyi ve vücut sıvılarındaki kimyasalların konsantrasyonlarını ayarlayarak homeostazinin korunmasını sağlamak
Büyüme, gelişme, cinsel olgunlaşma ve üreme ile ilgili olayların düzenlenmesi olarak sayılabilir.
Ürettiği salgıyı doğrudan kana veren bezlere endokrin bez ya da iç salgı bezi adı verilirken, bu bezlerin ürettiği salgılar da hormon ( Yunanca uyarmak anlamında ) adını alır.
Endokrin sistem, endokrin bezlerden meydana gelir.
Hormonlar, kimyasal yapılarına göre temel olarak 5 başlık altında incelenebilirler.
a)Steroid hormonlar
Büyük çoğunluğu kolesterolden türeyen eşey hormonlarıdır. Testosteron, östrojen ve progesteron ile böbrek üstü bezinin kabuk bölgesi hormonları
b)Amin türevi hormonlar
Çeşitli aminoasitlerden türevlenen hormonlardır. Örneğin adrenalin ve noradrenalin, tirozin aminoasidinden köken alır. Epifiz bezinden salınan melatonin de bu gruba dâhildir.
c)Peptid yapılı hormonlar
d)Protein yapılı hormonlar
e)Glikoprotein yapılı hormonlar
Hormonlar tarafından uyarılan yapılara da hedef organ adı verilir. Bazı hormonlar bir dokuyu bazı hormonlar ise birden fazla doku ve organı etkiler. Örneğin tiroit uyarıcı hormon (TSH) sadece tiroit bezini, oksitosin hormonu ise doğum sırasında döl yatağı kaslarının kasılmasını ve meme bezlerini etkiler.
Hedef organlara kan ile ulaşan hormon, dokunun aktivitesini düzenler. Bu düzenlemenin yapılabilmesi için hormonlar mutlaka hedef doku ya da organdaki reseptörlerine bağlanmak zorundadır. Bir hormonun herhangi bir hücredeki aktivitesi ancak o hormonun reseptörünün varlığı ve miktarı ile anlam kazanır.
Hormonların reseptörleri hücrenin farklı noktalarında bulunabilir. Örneğin adrenalin ve noradrenalin hormonlarının reseptörleri hücre zarında, steroid hormonların reseptörleri sitoplazmada, tiroid hormonlarının reseptörleri ise çekirdekte bulunur.
Kandaki miktarı az olmasına rağmen ( mikrogram, nanogram ya da pikogram cinsinden ifade edilecek kadar ) hormonların biyolojik etkileri oldukça yüksektir.
Metabolizma, büyüme ve gelişme, su ve mineral dengesi, üreme ve davranış gibi pek çok fonksiyonun düzenlenmesinde hormonlar görev alır.
Sinir sistemi ve endokrin sistemin ortak özelliği düzenleyici görevlerini, salgıladıkları kimyasal aracılarla yapmalarıdır. Bu kimyasallar; endokrin sistemde hormonlar, sinir sisteminde nörotransmitter maddelerdir.
Sinir hücrelerinde nörotransmitter maddelerle birlikte ve uyartının elektriksel nitelikte olması hedef organın kısa zamanda hızlı tepki vermesini sağlar.
Hedef organın hormonlara karşı oluşturduğu tepki ise daha geç ve uzun sürelidir. Çünkü hormonların kanda belirli bir değere ulaşıp etki göstermesi ya da bu değerin altına düşerek etkinin ortadan kalkması için belirli bir süreye ihtiyaç vardır.
PDF DOSYASI İÇİN