Duyu organları, çevredeki uyarıları alır ve sinir merkezlerine iletilmesi için duyu sinirlerinde impuls oluşturur. Çevredeki uyarılar, duyu organlarındaki özelleşmiş epitel hücreler veya sinir uçları tarafından alınır. Bu yapılara reseptör ( almaç ) denir.
Reseptörler, impuls oluştururken duyu sinirleri bu impulsları merkezi sinir sistemine götürür. Böylece duyular algılanır. Ancak, göze giren ışığın oluşturduğu impuls, kulak zarını titreştiren havanın oluşturduğu impuls ile aynıdır.
Burada önemli olan impulsu oluşturan etkenin çeşidi değil, oluşan impulsun beyindeki hangi merkeze gittiğidir.
Özetlemek gerekirse aslında, görme, işitme, koku ve tat alma gibi duyuların hepsi beyin sayesinde anlam kazanmaktadır. Duyu organları beynin dışa doğru açılan pencereleridir.
Reseptörler, sıcaklık, basınç, ışık, kimyasal madde gibi dış uyaranlara duyarlı ise dış reseptör, kan basıncı ve vücut pozisyonu gibi uyaranlara duyarlı ise iç reseptör adını alır.
Reseptörlerin 4 temel işlevi şöyle sıralanabilir.
Duyunun dönüştürülmesi
Uyarı enerjisinin reseptör hücrede aksiyon potansiyeline dönüştürülmesi işlemidir.
Uyarının yükseltilmesi
Uyarının duyu organında kuvvetlendirilmesi sürecidir. Örneğin kulakta ses dalgaları 20 kat güçlendirilerek iletilir.
İletim
Bazı reseptörler ( ağrı duyusunu alanlar gibi ) impulsları kendi uzantılarıyla merkezi sinir sistemine iletirken, bazıları duyu nöronları ile yaptıkları sinapslar sayesinde merkezi sinir sistemine gönderirler.
Bütünleştirme
Reseptörler, uyarıların sürekli olması durumunda verilen tepkinin azalmasını sağlarlar. Yani reseptörler, merkezi sinir sistemine gönderdikleri uyarılar konusunda seçicidirler, sürekli olan uyarıların gönderimi zamanla azalır. Böyle olmasa idi üzerimizdeki giysileri sürekli algılar ya da kalbimizin tüm atışlarını duyardık.
Duyarlı oldukları enerji tipine göre duyu reseptörleri 5 gruba ayrılmaktadır.
Ağrı reseptörleri
Derinin epidermis tabakasına yerleşmiş bir grup çıplak dendritten ibarettir. Yani ağrı duyusu serbest sinir uçları tarafından alınır.
Fotoreseptörler
Işığa duyarlı reseptörlerdir. İnsan gözü 3500 ile 7500 Ao dalga boyu aralığındaki ışığı algılayabilir.
Mekanoreseptörler
Basınç, dokunma, hareket, gerilme ve ses gibi yapıda değişime yol açan her tip mekanik enerjiyle uyarılan reseptörlerdir. Deride ve kulakta yerleşmişlerdir.
Kemoreseptörler
Bir çözeltideki toplam çözünenlerin yoğunluğu hakkında bilgi veren reseptörleri ve bağımsız moleküllere duyarlı özelleşmiş reseptörleri kapsayan gruptur. Örneğin, memeli beynindeki osmoreseptörler kanın toplam çözünmüş madde miktarına duyarlıdır ve susuzluk hissini doğururlar. Ancak glikoz, CO2, aminoasit vb. moleküllerin spesifik reseptörleri de mevcuttur.
Kemoreseptörler, daha çok dil ve burunda yerleşmiştir.
Termoreseptörler
Sıcak ve soğuğa tepki veren termoreseptörler, vücudun içi ve dışındaki sıcaklığı algılayarak vücut sıcaklığının düzenlenmesinde rol oynarlar.
PDF DOSYASI İÇİN