20 Soruda Öğren Testlerimiz Yenilendi...
Tamamı Video Çözümlü
www.biyolojidefteri.com
Hayatın Dilini Öğrenmek İçin...
YKS Tam Hazırlık
Hayatın Dilini Öğrenmek İçin...
Biyoteknoloji ve Gen Mühendisliği
Hayatın Dilini Öğrenmek İçin...
Biyoloji Dersine Nasıl Çalısmalıyız?
Hayatın Dilini Öğrenmek İçin...
www.biyolojidefteri.com
Hayatın Dilini Öğrenmek İçin...

Bu âlemde ökaryot olduğu halde mantar, bitki ya da hayvan olarak sınıflandırılamayan canlılar yer aldığından oldukça fazla bir çeşitlilik söz konusudur. Bu âlemde yer alan canlı türleri arasındaki benzerlik çok az olabilir.

Protista âlemindeki canlılar genelde tek hücreli olmasına rağmen koloni olarak yaşamını sürdüren ya da çok hücreli yapıda olan canlılar da mevcuttur. Çoğu mikroskobik olmasına rağmen gözle görülebilen türleri de mevcuttur. Su ekosistemlerinde, nemli topraklarda ve diğer canlıların vücudunda yaşayabilirler.

Protista alemi;

  • Kamçılılar
  • Kök ayaklılar
  • Silliler
  • Sporlular
  • Algler ve
  • Cıvık mantarlar

olmak üzere 6 gruba ayrılarak incelenir.

Kamçılılar

  • Hareket organeli olarak kamçı içeren tek hücreli canlılardır. Kamçı sayısı değişik türlerde farklı sayıda olabilir.
  • Genellikle tatlı sularda yaşamalarına rağmen, nemli topraklar ya da denizlerde yaşayan türleri de mevcuttur.
  • Kloroplast içerenleri fotosentezle besin üretirken, heterotrof beslenenleri parazit ya da saprofit olabilir.
  • Genellikle enine bölünme suretiyle eşeysiz ürerken bazılarında eşeyli üreme de görülür.
  • Öglena ve Tripanasoma, bu gruba dâhil canlılardır.
  • Bazıları enerji kullanarak etraflarına ışık yayabilirler.

               

Euglena

  • Tatlı sularda yaşayan bir hücreli canlılardır.
  • Kloroplast taşıyıp fotosentez yapmalarıyla bitkilere benzerler. Ancak hücre duvarı içermemeleri ve kamçılarıyla aktif hareket etmeleri yönünden bitkilerden ayrılırlar.
  • Beslenmeleri bakımından hem ototrof hem heterotrofturlar. Gündüzleri fotosentezle besin üretirken geceleri dış ortamdaki besini hazır olarak alırlar.
  • Hipotonik ortamda yaşadıklarından hücre içerisine giren fazla suyu atmakla görevli kontraktil kofulları vardır.
  • Hücre duvarı bulundurmamasına rağmen hücrenin etrafı pelikula denen sert ve esnek bir yapıyla sarılıdır. Bu yapı hücreye belli bir şekil vermesinin yanında canlıyı dış etkenlere karşı da korur.
  • Canlıda stigma olarak adlandırılan göz lekesi,  kırmızı ve turuncu ışığa hassas olup canlının ışığı algılayıp bu yöne gitmesini sağlar. Bu şekilde fotosentez etkin bir şekilde gerçekleştirilir.

Tripanasoma

Hayvanların kanında parazit olarak yaşayan ve bu hayvanları ısıran Çeçe sinekleriyle insanlara taşınan kamçılı örneğidir.

İnsanlarda Afrika uyku hastalığına sebep olur ve bu hastalık tedavi edilmezse ölümle sonuçlanır.

Kök ayaklılar

  • Tatlı sularda ve denizlerde yaşayan tek hücreli canlılardır.
  • Yalancı ayaklarını beslenme ve hareket amaçlı kullanırlar.
  • Heterotrof olarak beslenirler.
  • Bazıları parazit olarak beslenip hastalık etkenidirler.
  • Bu grubun en bilinen örneği amip olmasına rağmen, Foraminifera, Actinopodlar ve Radiolaria gibi canlılarda bu gruba dâhildir.

Amip

  • Yalancı ayaklarını kullanarak amipsi hareket adı verilen yöntemle aktif olarak yer değiştiren organizmalardır.
  • Heterotrof olarak beslenen bu canlılar yalancı ayaklarını kullanarak fagositozla aldığı besinlerini hücre içerisinde sindirir.
  • Hücre içine giren fazla suyu kontraktil kofullarını kullanarak enerji harcamak suretiyle dışarı atarlar.
  • Mitoz bölünme geçirmek suretiyle eşeysiz olarak ürerler.
  • Entamoeba histolytica adı verilen amip türü, kalın bağırsakta parazit olarak yaşayarak bağırsak duvarını tahrip etmek suretiyle kanlı ishal olarak ta bilinen dizanteri hastalığına sebep olur.

Silliler

  • Hareket organeli olarak kullandıkları silleri beslenmelerine de yardımcı olur.
  • Çoğu tatlı sularda yaşamalarına rağmen, denizlerde yaşayan türleri de mevcuttur.
  • Besinlerini dışarıdan hazır olarak alan heterotrof organizmalardır.
  • Bu grubun en bilinen örneği Paramecium’dur.

Paramecium

  • Tatlı sularda yaşayan tek hücreli bir canlı türüdür.
  • Yaşadıkları ortamdaki bakterileri, fotosentetik tek hücrelileri ve diğer protistleri ağız kısımlarından fagositoz yoluyla hücre içine alırlar. Besin kofulunun lizozomla kaynaşması neticesinde bu besinleri sindirirler. Monomerler sitoplazmaya geçerken, oluşan atıklar anüsten dışarı atılır.
  • Hücreye giren fazla su kontraktil kofullar ile dışarı atılır.
  • Pelikula tabakasının varlığı nedeniyle stabil bir hücre şekline sahiptirler. Bu tabakanın altında yer alan iğne şeklindeki yapılar trikosist adını alır ve canlının savunmasında önemli role sahiptir.
  • Sitoplazmasında biri büyük diğeri küçük olmak üzere iki çekirdek içerir. Büyük olan çekirdek canlının metabolik faaliyetlerinin yönetimi ve eşeysiz üremeden sorumlu iken küçük olan çekirdek eşeyli üremeden sorumludur.
  • Eşeysiz üremeleri mitoz bölünme ile gerçekleşirken, bazı türleri konjugasyonla eşeyli olarak ürer. Bu canlıdaki konjugasyon, genetik çeşitliliğin sağlanması bakımından önemli iken, bakteri konjugasyonundan farklı olarak bu canlılarda hem mayoz bölünme hem de döllenme olayları görülür.  Ayrıca sayıca artışın olması da bakteri konjugasyonundan farklı bir durum olarak göze çarpar.

Sporlular

  • Sil, kamçı ya da yalancı ayak gibi hareket organeli taşımayan, omurgalı ve omurgasız hayvanların vücudunda parazit olarak yaşamını sürdüren organizmalardır.
  • Parazit olarak yaşadıklarından besin kofulu, tatlı sularda yaşamadıkları için de kontraktil koful içermezler.
  • Çoğu türünde eşeyli ve eşeysiz üremenin birbirini takip ettiği karmaşık bir hayat döngüsü mevcuttur. Bu döngüyü tamamlamak için birden fazla canlı türüne konak olarak ihtiyaç duyarlar.
  • Örneğin sıtma hastalığına sebep olan Plasmodium malaria türü, eşeysiz çoğalmasını insanda, eşeyli çoğalmasını ise Anofel cinsi sivrisineğin dişisinde tamamlar.
  • Eşeyli ve eşeysiz üremenin birbirini takip etmesi şeklinde gerçekleşen üreme metagenez ya da döl almaşıolarak adlandırılır.

Algler

  • Bitkilere benzer özellik gösteren, tatlı ve tuzlu sularda veya nemli bölgelerde yayılış gösteren türleri barındıran gruptur.
  • Bazıları tek hücreli iken bazıları çok hücrelidir.
  • İçerdikleri kloroplast sayesinde fotosentez yaparak ototrof beslenirler.

Yeşil algler

  • Tatlı ve tuzlu sularda, nemli bölgelerde yaşarlar.
  • Hücre duvarlarının selülozdan oluşması, kloroplastlarında klorofil a ve b bulundurmaları ve nişasta depo etme özellikleri bakımından bitkilere benzemelerine rağmen, gerçek kök, gövde ve yaprak farklılaşmasına sahip olmadıklarından bitkilerden ayrılırlar.
  • Fotosentezle besin üretirler.
  • Bazılarında hareket organeli olarak kamçı bulunur.
  • Metagenezle ürerler.
  • Chlamydomonas tek hücreli yeşil alglere örnek teşkil ederken, Pandorina ve Volvox koloni halinde yaşamını devam ettirmektedir. Bunlardan başka çok hücreli türleri de mevcuttur.

Diyatomlar

  • Çoğunlukla tek hücreli, bazıları koloni halinde yaşayan organizmalardır.
  • Hücre duvarlarının temel maddesi silikadır. Bu sebeple kendilerine özgü camsı bir görünüşleri vardır. Diş macunu yapımında kullanılırlar.
  • Denizdeki birçok canlının temel besin kaynağını oluşturmaktadırlar.

Kahverengi algler

  • Tamamı çok hücreli olup denizlerde yaşayan türlerden ibaret olan bu grup, aynı zamanda en büyük ve en karmaşık alg grubudur.
  • Boyları 60 metreye kadar ulaşabilir.
  • Klorofilin yanında diğer pigmentleri de taşırlar.
  • Çeşitli organizmalara besin ve barınak sağlamalarının yanında ilaç ve gübre sanayiinde de bu canlılardan faydalanılmaktadır.

Kırmızı algler

  • Genelde çok hücreli organizmalardır.
  • Klorofilin yanında sahip oldukları fikoeritrin pigmenti sayesinde kırmızı renkte görünürler.
  • Bu pigmentin sayesinde diğer pigmentlerin soğuramadığı dalga boyundaki ışığı soğurarak fotosentez yapabilirler. Bu sayede okyanusların 260 metre derinliklerine kadar yayılış gösterebilirler.

Cıvık mantarlar

  • Mantar hayvanlar olarak adlandırılırlar.
  • Tamamında heterotrof beslenme görülür.
  • Genelde saprofit beslenme tarzına sahiptirler. Çok az da olsa parazit türleri vardır.
  • Nemli ve organik maddelerin çok olduğu ortamlarda yaşarlar.
  • Tek hücreli olup amipsi hareket ederler.
  • Hücre duvarları yoktur.
  • Ormanların zemininde, çürümekte olan yaprak ve dalların üzerinde bol miktarda bulunurlar.
  • Eşeyli ve eşeysiz olarak ürerler.
Joomla templates by a4joomla